hayatcemresi
1.57K subscribers
155 photos
40 videos
42 links
Download Telegram
TESETTÜRÜ FİTNEYE ÇEVİRMEK

“Benden sonra erkeklere kadınlardan daha zararlı bir fitne sebebi bırakmadım.”
(Buhârî Nikâh 17; Muslim Zikir 97 98. Ayrıca bk. Tirmizî Edeb 31; İbni Mâce Fiten 31)

Kadın fitnesi çağımızın en büyük fitnelerinden. Şimdi bu fitne çok daha belirgin ve kendisini müslüman olarak addeden ve hatta İslamı öğretmeyi İslamdan bahsetmeyi kendisine yol bellemiş bu vasıfla anılan kadınlar bu fitnede büyük rol oynuyorlar.

Erkeklerle karşılıklı oturup gözgöze sohbet edip gülüşmeler bu kadınların alışılmış ve malesef normal görülen ve tasvip edilen halleri olmuş. Elbette burada rol alan erkeklerde yanlışın içindeler. Ne erkek ne kadın hem müslümanlık vasfını üzerlerinde taşıyp hem de böyle bir görüntü veremezler.


Bir de çarşaflı ve sözümona sonradan bilinçlenmiş birileri var. Şarkı yarışması ile adını duyurup sonradan İslami bir yaşantıyı tesettürü seçtiğini söyleyen ve İslamı tesettürü sevdirme çabasında bir görüntü verdiği algısını yerleştiren. Genç bir hanım hep çarşaflı ama yüz açık ve gayet güzel ve makyajlı bir kadın. En güzel duruşlarını hiç çekinmeden sosyal medya hesabında sergileyen. Kadın haklarından bahsederken yüzünün çok güzel bir pozu ve bakışı ile yapıyor yayınını. Ve yorum yapan kadınlar bile ne kadar güzel olduğunu yazıyorlar. Peki ya erkekler! Erkekler düşünmüyor mu bunu? Fıtrat olarak, gördüğü bir kadını en mahrem hali ile tahayyül etmeye meyyal olan erkekler sizce ne düşünüyor bu çarşaflı ve alımlı bakışlarla poz vermiş bu hanım için?
Sakın kimse bunu normal görmesin. Şu fitne zamanında bir hanımın hele de genç, güzel, alımlı bir kadının yüzü eli dışında her tarafı tesettürlü olsa bile erkeğin karşısna geçip program yapması internette kendini göstermesi caiz değil ve dahası gülüşmeleri yüz yüze göz göze bakışarak sohbetler etmeleri asla caiz değil.

Dışarıda hangi erkek sizi durdurup karşınıza geçip derin derin size bakabilir, yüzünüzü, gözünüzü, kaşınızı, dudağınızı inceleyebilir? Yapabilirler mi bunu? Ama sosyal medyadaki size, bunu isteyen sizi gören her erkek yapar. O resmi büyütür de alır da her noktasını inceler ve hayaller kurar.

Bu muydu tesettürün amacı?
İşte bu yüzden sosyal medyada müslüman bir hanım hele ki güzelse fitneye mahal vermemek için kendisini yüzü ve elleri de dahil hiç bir şekilde göstermemeli bu caiz değil.

Sahi neydi tesettür? Müslüman bir hanımın cazibesini güzelliğini saklaması bunlarla bilinmemesi dikkat çekmemesi erkeklerin akıllarına hayallerine girmemesi fitne olmaması değil miydi?

Peki kendisini yüzü açık, kaşlar inceltilmiş, makyajı, bütün güzelliği ile sergileyen çarşaflı veya beden tesettürlü hanımlar, tesettürlü mü gerçekten?

Kimse tesettürün arkasına sığınıp bizleri sağdan vurmaya kandırmaya çalışmasın. Bunu yapan siz müslümanlığınızla övünen kadınlar! Samimi değilsiniz. Siz tesettürü öğretmiyor buna özendirmiyorsunuz. Sizler tesettürle kendini göstermeyi, dikkat çekmeyi, insanları etkileyerek bir yerlere gelmenin örnekliğini yapıyorsunuz. Bizim annelerimiz ve sahabe hanımları en temiz nezih en ahlaklı bir çağda asrı saadette yaşadılar günümüz fitnesinin belki binde biri bile yoktu onların zamanında buna rağmen onlar kendilerini göstermediler.


Ve siz müslüman hanım kardeşlerim! Bunlara prim vermeyin, özenmeyin, örnek almayın. Bizlerin örnek alacağı kadınlar Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)'in tertemiz kızı Fatıma annemiz ve tertemiz iffetli eşleri annelerimiz ve sahabe hanımlardır. Dönün onları tanıyın onlar gibi olmaya çalışın. Dünya çok kısa. Bizler Rabbimizin rızasını ve Efendimiz aleyhisselam'ın sünnetini hedef edindiğimiz onlara değer verdiğimiz ölçüde Rabbimiz katında değer bulacağız emin olun.

Rabbim! ayaklarımızı kaydırma. Tesettürü en doğru şekli razı olduğun emrettiğin şekli ile benimseyip üzerimizde tutmayı nasip et bize. Saptırıcıları bizden uzak tut süfli yol ve emellerinde desteksiz bırak, ıslah et onları Allahumme amin.

@hayatcemresi

____
İnstagram 👉 @hayatcemresi_
•~━━━➳༻✿✿༺➳━━━~•
SAHÛR ANLAMI ve ÖNEMİ

“SAHÛR (السَّحُور)” kelimesi, kendisiyle sahur yapılan yemeğin ve içeceğin bizzat kendisine kullanılır.
Bir de “suhûr (السُّحُور)” diye söylenir ki o zaman anlamı, yiyeceği yemek ve içeceği içmek fiilinin/eyleminin kendisidir."

Bilinmesi gereken önemli bir husus şudur:
🌙SAHÛR ancak gecenin ikinci yarısında yenilip içildiğinde sahur’dur, ilk yarısında yenilip içildiğinde ise sahur olarak sayılmaz.🌙

Enes’ten (radiyallahu anh) rivayet edildiğine göre Rasûlullah şöyle buyurdu:
“Sahur yapınız, zira sahurda bolluk-bereket vardır.” 1

Sahurdaki bereketten nasiplenmek için bir hurma veya sadece su ile bile olsa sahur yapmaya özen gösterilmeli.

Rasûlullah ﷺ şöyle demiştir: “Kuru hurma müminin ne güzel bir sahur yiyeceğidir!” 2

Sahur aynı zamanda Nebilerin de sünnetlerindendir.

Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
“Biz Nebiler topluluğu, iftarımızı acele yapmak,
SAHÛRumuzu geciktirmek ve namazda (kıyam halindeyken) sağ elimizi sol elimizin üstüne koymak ile emrolunduk.” 3

____
1 (Buhârî, Savm 20; Muslim, Sıyâm 45)

2 (Ebu Dâvûd, İbn Hibbân, Beyhakî, Bezzâr)
Heysemî, el-Elbânî, Şuayb el-Arnaût: Sahih.)

3 (Tayâlisî, Beyhakî; es-Sunenu’l-Kubrâ, Dârakutnî, Taberânî, İbn Hibbân)

@hayatcemresi

____
İnstagram 👉 @hayatcemresi_
•~━━━➳༻✿✿༺➳━━━~•
HACET NAMAZI ÖZELİNDE BİDATÇILARA REDDİYE

Bismillah vel hamdulillah vessalatu vesselamu ala Rasulillah.

Dört yanımız bidatlarla yalanlarla sarılmış. Bunun son örneğine bir kaç gün önce hacet namazı konulu bir video ile yayın hayatına başlayan bir youtube kanalında şahit olduk.

O videodaki bidatlara yanlış bilgilere geçmeden önce hacet namazı nedir kısaca ona bakalım.

Evet alimlerin geneline göre HACET NAMAZI vardır ancak bu 2 rekattır, kimi alimlere göre ise 4 rekat kılınır. İlgili hadiste anlatıldığı üzere kişi güzelce abdest alır ve diğer namazlardan farklı olmaksızın normal 2 rekat namaz kılar. Sonra Allah'a övgüde bulunur ve Nebi aleyhisselam'a salat eder, sonra bir dua var onu yapar ve sonra da Allah'tan dünya ve ahiret hayırlarından dilediğini ister.
Kimi alimler ise bu hadisi zayıf görmüş, bununla amel etmeyi caiz görmeyerek hacet namazına bidat demişlerdir. Allahu Alem. Meselenin aslı budur.

Ama gelin görün ki şu namaza dair öyle yanlış bilgiler aktarılıyor ve bunlar sahihmiş, kesin Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem) söylemiş gibi anlatılıyor ki malum videoda, neresinden tutsanız elinizde kalıyor.

Bu, dini sulandırmaktan tahriften başka bir şey değil. Buna ön ayak olanlara karşı dikkatli olunmalı. Kimsenin bu dinde yeni bir şeyler ihdas etme yetkisi yok. Bu din tamamlanmıştır. Bir yanlış bilgiye tutunarak yeni bir şey keşfetmiş gibi insanlara naklediyorlar. Düşün artık şu dinin yakasından! Siz bidatçıların saptırıcıların yüzünden insanlar dinden soğuyor ürküyor ümitsizliğe düşüyor. Bu din zor değil. Sizin anlattığınız bidat uygulamalardaki gibi çetrefilli değil!

Gelelim şu anlatılanlara: Videoda bahsedilen 12 rekatlık hacet namazı rivayetini İbnul Cevzi ‘’El-Mevzuat (Uydurma hadisler)’’ isimli eserinde rivayet etmiş ve: ''Bu şüphesiz uydurma bir hadistir'' demiştir.
Hanefi alimlerinden Hafız Zeylai ve Elbani de İbnul Cevzi'nin verdiği uydurma hükmünü onaylamışlardır.
Malum videoda hadisi rivayet ettiğini söylediği Hafız Munziri'nin kendisi de dahil kimi alimler ise hadise ‘çok zayıf’ demişlerdir.
Hadisin senedinin yanında aynı zamanda metni de problemli. Muslim'in rivayetinde Nebi aleyhisselam'ın rukuda ve secdede Kuran okumaktan nehyettiği geçmektedir. Bu rivayette ise secdede tekrarla sure ve ayet okutturuluyor. Yani bu rivayet, sahih olarak gelmiş bu nehye ters!
Dolayısıyla bu hadisle amel etmek caiz değildir. Hele ki böyle bir rivayeti Nebi aleyhisselam'a sahih diye kesin bir ifadeyle nisbet etmek asla caiz değildir.

Bir de videoda ‘’bu namazın fayda verdiği tecrübeyle sabit’’ diyor! İbadetler tecrübeyle sabit olmaz. İbadetlerin kaynağı sadece Kur’an ve Sahih Sünnettir. İbadet diye yapılan şeyin tecrübe edilip fayda verdiğinin görülmesi -sadece bu-, o şeyin dinde meşru olduğunu, Nebi aleyhisselam’dan sabit olduğunu göstermez.

Yine bu namazlar için güzelce abdest almayı anlatırken abdest dualarını biliyorsa alırken onları okur abdest bitince üç kez "inne enzelnahu..." okur diyor ki bunun sahih bir kaynağı yok. Abdest bitince okunacak dualar bellidir bunlara dair yayınlarım var.

Bahsi geçen bir diğer Hacet namazının secdesinde 41 defa
"la lahe illa ente..." Yunus aleyhisselam'ın duasının okunacağını söylüyor ki sahih sünnette böyle bir şey de yok.

Diğer bir hacet namazı örneğinde ise her rekatta Kafirun İhlas ve sonra Yasin suresi okunacağını çünkü Yasin'i ne niyetle okursan onun olacağını böylece Allah'ın senin sıkıntını gidereceğini söylüyor. Bunun da hiç bir sahih dayanağı yok.
Ama arkadaşımız ‘’bunları Nebi aleyhisselam bize öğretmiş’’ diyor!

Bu insanlar hangi cesaretle ‘’uydurma’’ ya da ‘’çok zayıf’’ rivayetlere dayanarak müslümanları Nebi aleyhisselam’ın sünneti diye ilginç ibadet şekillerine teşvik edebiliyorlar? Allah’ın dini hakkında nasıl bu kadar önemsemez umursamaz olabiliyorlar!
Daha söylenecek söz çok şunu da belirmeden geçmeyeyim. Sayfasında bu kanalı tanıtan kanalımız diyen, engin bilgili (!) hanım "Mevlamıza yaklaşmak, hacet sunmak yaklaşmak bu kadar kolay ayetler ücretsiz (!) demiş. Evet din bidatlarınızın yanında basit ucuz. Hakkında yeterince tetkik yapılmadan konuşulacak, yargıya varılacak kadar ehemmiyetsiz!!! Yazık size. Şayet bizler bu bidatlara din adına uydurulan şu bilgilere itibar edersek vay bize vahlar bize.

Bu yazıyı okuyanlar lütfen paylaşın insanları uyandırın. Bunlara itiraz etmez hakkı haykırmaz sahih sünneti muhafazaya gayret etmezsek vebaldeyiz. Bunun hesabı ağır olur.

Allah'ım! Bizleri dinini sünnet üzere ihlasla dosdoğru anlayıp yaşayan razı olduğun kullarından kıl. Bu bidatçıların ifsadlarından ümmeti muhafaza et Allahumme amin.

@hayatcemresi

____
İnstagram 👉 @hayatcemresi_
•~━━━➳༻✿✿༺➳━━━~•
•~━━━➳༻✿✿༺➳━━━~•
Forwarded from Seleften Sözler
Bir ramazan daha hızlı bir şekilde geldi gidiyor...
Genelde ramazan ayında sonlara yaklaşılınca bir çok Müslüman tarafından şuna benzer sözlert işitiyoruz: "Bu ramazan ne kadar hızlı geçti, nasıl geçtiğini anlamadık..."

Aslında çok şaşırmamak lazım. Zira Rabbimiz kitabında bunu haber etmişti: "Sayılı günler" Sayılı günler de çabuk geçer ve geçiyor da.

Bu ramazan, geçen ramazan ayına göre biraz daha pasif ve hızlı geçti, bir dahaki senelerde daha hızlı olacak. Ahir zamanda yaşamanın zorluklarından biri de bu.

Son günler kaldı, bu fırsatı değerlendirmeliyiz. Ramazan göçüp gitmeden evvel yapmak istediğimiz tüm Salih amelleri bu günler içinde yapalım. Zira bu faziletli vakitlerde alacağımız ecirleri başka vakitlerde zor alırız.

Rabbim Ramazan ayından azad olunmuş kullar olarak çıkabilmeyi, bir dahaki ramazana hayır ve iman ile ulaşabilmeyi ve o vakte kadar Rabbimizi razı edecek ameller ile meşgul olmayı bizlere nasib etsin.
•~━━━➳༻✿✿༺➳━━━~•
HAYIZLI KADIN KUR'AN OKUYABİLİR MI?

Bu soruya çok muhatap oluyorum.Şunu dikkate alarak yazıyı okuyun lütfen. Kur'an'ı Namaz dışında okumak sünnet, ama onun buyruklarına uymak farzdır Sünnetin terkinin günahı yok lakin bu durumda büyük bir hayırdan mahrum kalınmış olur.

Yazıdan sonra vicdanınız nasıl rahat edecek, nasıl içinize sinecekse öyle yapın. Zira konu edilen amel sünnet olan bir eylem. Konu delilleri ile ele alınmış.Bazısı bu delillere bakarak ben okurum der okur buna kimse bir şey diyemez aynı şekilde bir başkası okunamaz diyenlerin görüşünü alır, kalbi ona daha çok meyleder hayır ben bu durumda okumam içime sinmiyor normal zamanımda okurum der, buna da kimse illa bu durumda da oku diyemez.Ancak bilindiği gibi namaz, oruç, kabeyi tavaf, eşler arasındaki münasebet ise bu durumda iken haramdır.
@hayatcemresi
•~━━━➳༻✿✿༺➳━━━~•

Kadının adet günlerinde Kur’an okuması hususunda ulema ihtilaf etmiştir ve iki konuda ele almışlardır

Birinci konu: Adetli kadının Kur’an’ı ezberinden okuması:

Ulemanın ekseri adetli kadını Kur’an okumaktan mutlak men etmiştir. Hafız Ebu Zekeriyya en Nevevi (rahimehullah) şöyle der:
“Bizim mezhebimize (Şafii mezhebine) göre cünüp veya adetli olan kadına Kur’an’dan sadece birkaç ayette de olsa okumak haramdır. El-Hattabi ve başkaları bunu ekser ulemadan hikâye etmişlerdir.” (El-Mecmu 2/158). Ekserden maksud Hanefi, Şafii ve Hanbeli mezhebine müntesip olan âlimlerin ekseri bu görüştedir. Zira bu mezheplere müntesip bazı âlimler Kur’an okuma kastıyla değil de dua veya zikir kastıyla birkaç ayet okumaya cevaz vermişlerdir.

İmam Malik ve Maliki mezhebine göre ve bir rivayette İmam Ahmed’e ve onun bu görüşünü tercih eden Hanbeli âlimlerine göre adetli kadının ezberinden Kur’an okumasında bir beis yoktur. Bu İmam ibni Teymiyye (rahimehullah)’ın da tercihidir.

İkinci konu: Adetli kadının Kur’an’ı yüzünden okuması:

Adetli kadına ezberinden Kur’an okumaya cevaz vermiş olan âlimler Kur’an’ı yüzünden okumasında ihtilaf etmişlerdir.

Ekseri Kur’an’a dokunmama şartıyla cevaz vermiştir. Bu âlimlere göre adetli kadın Kur’an yapraklarını eldiven giyerek veya kalem vb. aletlerle çevirerek okuyabilir. İmam Malik (rahimehullah)’tan meşhur olan budur.
Ayrıca İmam Ahmed ve İmam eş-Şafii (rahimehumallah)’tan da ihtiyaç halinde (ezberi tekrar etmek vb. durumlarda) doğrudan dokunmadan okuyabileceği yönünde görüş rivayet edilir. Hatta İmam ibni Teymiyye (rahimehullah) adetli kadın ezberlediklerini unutmaktan korkuyorsa yüzünden okuyarak tekrar etmesi vaciptir der.

Sahabeden Ömer bin el-Hattab, Ali bin Ebu Talib, Aişe, Abdullah ibni Abbas, Ebu Hureye ve Selman el-Farisi (radıyallahu anhum)’a göre ve tabiinden Said ibnu’l-Museyyeb, İbrahim en-Nehai, Said bin Cubeyr, el-Hakem bin Uteybe, Rabiatu’r-Rey, Abdullah bin Ebi Muleyke ve imamlardan Ebu İbrahim el-Muzeni, el-Buhari, ibni Cerir et-Taberi, Ebu Bekr ibnu’l-Munzir (rahmetullahi aleyhim ecmain) ve başkalarına göre ise adetli kadının Kur’an’a çıplak eliyle dokunması caizdir.

Her taraf görüşlerini desteklemek için bazı deliller getirmiştir. Muhakkak ki adetli kadını Kur’an okumaktan men eden âlimlerin sayısı çoğunluktadır. Ve adetli kadına Kur’an okumaya cevaz veren âlimlerinde yine çoğunluğu sadece doğrudan dokunmama şartıyla cevaz vermiştir. Buna birçok hadis ve eser delil getirmişlerdir. Ama bu hadis ve eserlerin hiçbiri ya senedi veya metni sebebiyle delil gücüne sahip değildir. Bunun için zamanımızın seçkin iki âlimlerinden Allame Şeyh Süleyman Nasır el-Ulvan’ın “حكمقراءة الجنب للقران” adlı risalesine ve Şeyh Ömer el-Hadduşi’nin “اعلام الخائض بجواز مسح المصحف للجنبوالخائض“ adlı risalesine müracaat edilebilir. Bilakis men edenlerin delil getirdikleri hadisler ve eserler ya senet itibariyle zayıftır veya metin itibariyle sarih değildir. Buna Hafız ibni Hacer (rahimehullah) da dikkat çekmektedir. Aşağıda sözü inşaAllah gelecek.
Binaen aleyh meselede racih olan adetli kadının Kur’an’a çıplak elle dokunarak okumasının caiz olmasıdır. Çünkü haramlığı ispat eden bir delil yoktur. Bu durumda asıl olan mubahlıktır. Ayrıca hayızlı kadının Kur’an’ı okuyabilmesini ve dokunabilmesini destekleyen sahih hadis ve eserler de mevcuttur. Bunlardan birkaç tanesini burada zikretmekle yetineceğim inşaAllah. Allah (celle ve âlâ) hayır ise bu mevzuda ayrıntılı bir risaleyi yazmayı nasip etsin.

İmam el-Buhari ve İmam Muslim (rahimehumallah)’ın tahriç ettikleri hadiste Aişe (radıyallahu anha) şöyle diyor: “Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem) her an Allah’ı zikrederdi.”

Ve yine İmam el-Buhari ve İmam Muslim (rahimehumallah)’ın tahriç ettikleri hadiste Aişe (radıyallahu anha) hac için yola çıktıklarında hayız olunca Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ona şöyle demiştir: “Şüphesiz ki bu, Allah'ın Adem kızlarına takdir ettiği bir şeydir. Sen, hacıların yaptığını yap. Yalnız yıkanmadıkça beyti tavaf etme!”

Hafız ibni Hacer (rahimehullah) İmam el-Buhari (rahimehullah)’ın bu iki hadisi “Hayızlı kadın beyti tavaf etmek hariç hacıların yaptığını yapar” babı altında getirmesinin sebebini şöyle izah eder: “Bu konuda en güzeli ibni Raşid’in, ibni Battal ve başkalarına tabi olarak dediğidir. (İmam el-Buhari) Aişe hadisiyle hayızlı kadının Kur’an okumasının caiz olduğuna delil getirmek istemiştir. Çünkü Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) bütün hacc ibadetlerinden sadece tavafı istisna etmiştir. Zira o özel bir ibadettir. Ama hacc ibadetleri zikir, dua ve telbiye gibi birçok ibadetlere şamildir. Ve hayızlı kadın bunlardan men edilmemiştir. Aynısı cünüp olan içinde geçerlidir. Çünkü hayız cenabetten daha ağır bir hadestir.

Ve eğer Kur’an okumak Allah’ı zikretmek olduğu için (hayızlı ve cünübe) men edilmiş ise o zaman (Kur’an okumak olan) zikir ile diğer zikir arasında fark yoktur. Ve eğer ibadet manasında nehyedilmiş ise o zaman bunu ispat eden bir delil olması lazım ki musannif (el-Buhari) yanında bu mevzuda varit olan hadisler sabit değildir. Hüccet kabul edenlerde hepsinin birbirilerini desteklediğini söyleyerek hüccet kabul ediyorlar. Lakin işaret edeceğimiz gibi bu haberlerin çoğu tevile açıktır. Bunun için el-Buhari ve onun gibi cevaz veren et-Taberi, ibnu’l-Munzir ve Davud “Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem) her an Allah’ı zikrederdi” hadisinin umumuyla delil getirmişlerdir. Çünkü zikir kelimesi Kur’an’ı ve diğer zikirleri de içine alır. Kur’an tilavetini zikirden ayıran ancak örftür.”

İmam el-Buhari (rahimehullah) “İbni Abbas hayızlı kadının Kur’an okumasında bir beis görmezdi” der.

İmam Ebu Bekr ibnu’l-Munzir (rahimehullah) Ebu Miclez’in şöyle dediğini rivayet eder: “İbni Abbas’ın yanına girdim ve ona “cünüplü Kur’an okur mu?” diye sordum. İbni Abbas (radıyallahu anhuma) 
“İşte sen yanıma girdin ve cünüp olmama rağmen Kur’an’ın yedide birini okumuş bulunuyorum” dedi.

İmam ibnu Ebi Şeybe (rahimehullah) Said bin Cubeyr (rahimehullah)’ın şöyle dediğini rivayet eder: “İbni Abbas ve ibni Ömer helâdan çıktıktan sonra abdest almadan Kur’an’dan cüzlerini okurlardı.”

Ve Katade’nin şöyle dediğini rivayet eder: “Ömer helâdan çıktı ve Kur’an’dan bir ayet okudu. Ona “abdest bozduğun halde Kur’an mı okuyorsun” dediler. (Ömer (radıyallahu anhu) “Bunu Museyleme mi söyledi.” (Yani Museylemutu’l-Kezzab)

Ve İmam Ebu Bekr Abdurrezzak (rahimehullah) Muaviye bin Kurre’den Ebu Musa el-Eşari (radıyallahu anhu)’nun ve Alkame bin Kays’dan Selman el-Farisi (radıyallahu anhu)’nun abdestsiz Kur’an okuduklarını rivayet etmiştir.

Bu üç eser her ne kadar hayızlı kadını konu etmese de Ömer, İbni Ömer, ibni Abbas, Ebu Musa el-Eşari ve Selman el-Farisi (radıyallahu anhum)’un Kur’an okumak için tahareti (abdesti) şart görmediklerini ifade ediyor.

İmam Ebu Bekr Abdurrezzak (rahimehullah) Ebu Halid yoluyla Ali (radıyallahu anhu)’nun şöyle dediğini rivayet etmiştir: “Cünüp ve hayızlı Kur’an’dan bir, iki ayet okuyabilirler, üzerinde Allah’ın ismi yazılı olan dirhemi tutabilirler ve bir müddet mescidde kalabilirler.”
İmam ed-Darimi (rahimehullah) ibnu Ebi Muleyke’nin şöyle dediğini rivayet eder:
“Aişe hayızlıyken Esma’ya rukye yapardı.”

İmam el-Buhari (rahimehullah)’ın rivayetine göre İbrahim en-Nehai (rahimehullah) 
“Hayızlının ayet okumasında bir beis yoktur” demiştir.

Ve İmam Ebu Bekr Abdurrezzak (rahimehullah) Muhammed bin Tarık’ın şöyle dediğini rivayet eder: “İbnu’l-Museyyeb’e “cünüplü Kur’an okur mu?” dedim. “Evet” dedi.”

Velhasıl muhterem bacım adet günlerinizde Kur’an okumanızda, ezberlemenizde ve tekrar etmenizde ve çıplak el ile dokunmanızda bir beis yoktur inşaAllah. Allah-u Âlem.

Tarık Ebu ABDULLAH
•~━━━➳༻✿✿༺➳━━━~•
Forwarded from Risale
Media is too big
VIEW IN TELEGRAM
#YeniTercüme

Dua'nın icabetini celb eden sırlar?

Şeyh M. Salih müneccid (Hafızehullah)

YouTube; https://youtu.be/QUbnxJKKAUM